Close
Side. Akdeniz’in kalbinde,
yıl boyunca güneşin,
denizin ve doğanın keyfini
çıkarabileceğiniz yer.
Side, Antalya’nın Manavgat ilçesine bağlı bir tatil beldesidir. Antalya bilindiği üzere Türkiye’de tatil merkezlerinden biridir. Antalya’da da en sıklıkla tercih edilen tatil beldelerinden biri de Side’dir. Akdeniz ikliminin etkisi altında olan Side’nin en popüler dönemi kuşkusuz yaz mevsimidir. Özellikle Haziran, Temmuz ve Ağustos aylarında yoğun bir turist akınına uğrayan Side’ye senenin geri kalan aylarında da rahatlıkla gidilebilir.Dünyanın en eski yerleşim yerlerinden biri olan bu belde, tarih, arkeoloji ve kültür bakımından oldukça zengindir. Bu nedenle sizin için, Side’ye gelindiğinde mutlaka görülmesi gereken yerlerin bir listesini çıkardık.
Side Antik Tiyatrosu
Side Antik Kenti’nin meydanında, yarımadanın daraldığı kısmında yer alan Side Antik Tiyatrosu’nun tam olarak hangi dönemde yapıldığı bilinmese de MÖ 2.yüzyılda inşa edildiği düşünülüyor. Zira olağanüstü mimarisiyle Anadolu’daki diğer antik kentlere ilham olduğu anlaşılıyor. Side gezilecek yerler denildiğinde, önerilen ilk yerlerden biri olan Side Antik Tiyatrosu, toplam 20 bin kişilik kapasiteye sahip. Helenistik Dönem ve Roma mimarisinin izlerini taşıyan tiyatro, kemerli mekanlar üzerine inşa edilmiş olmasıyla Anadolu’da tektir. Zira Anadolu’da bulunan antik kentlerin geneli dağ yamacına yaslanmış bir şekildedir.
Scene, Oskestra ve Cavea olmak üzere üç bölümden oluşan Side Antik Tiyatrosu, aynı zamanda Pamphylia Bölgesi’nde inşa edilen en büyük anıtsal tiyatro olma ayrıcalığına sahiptir. Geç İmparatorluk Dönemi’nde hayvan dönüşleri ve gladyatör savaşları gibi etkinliklerin gerçekleştirildiği tiyatronun, Bizans Devri’nde bir nevi açık hava kilisesi olarak hizmet verdiği biliniyor. Side Antik Tiyatrosu, günümüzde birçok ünlü sanatçının, müzik gruplarının orkestraların sahne aldığı açık hava konserlerine ve çeşitli tiyatro gösterilerine ev sahipliği yapıyor.
Apollon Tapınağı
Side’nin tarihi yerlerinden biri olan Apollon Tapınağı, Roma Barışı olarak bilinen dönemde inşa edilen iki tapınaktan biridir. Tapınağın ithaf edildiği Apollon, Yunan mitolojisinde ışığın, güzelliğin, müziğin, sanatların, güneşin, şiirin ve ateşin tanrısı olup; aynı zamanda Side kentinin baş tanrıları arasında yer alıyor. Zeus ve Leto’nun oğlu, Artemis’in ikiz kardeşi olan Apollon’un başarılı bir kahin olduğu da edinilen bilgiler arasında.
Side Antik Kent’inde, Bizans bazilikasının tam ortası ve antik limanın hemen girişinde yer alan Apollon Tapınağı’nın kuruluşu, M.S. 150 yıllarına kadar dayanıyor. Tapınağın, kente gelecek olan düşmanlara kentin tanrılar tarafından korunduğuna dair korku vermek amacıyla yapıldığı düşüncesi, üzerinde hemfikir olunan bir görüştür.
Roma düzeninde ve peripteros planına uygun biçimde dikdörtgen şeklinde inşa edilen tapınağın üzerinde bulunan Korint başlıklı sütunlar gerçekten görülmeye değerdir. Tapınak taşlarının bir kısmı Hristiyan kentine dönüşmeye başlayınca bazilika yapımında kullanılmak üzere sökülmüş olsa da 1982-1990 yılları arasında restore edilerek, Side turizmine kazandırılmıştır. Restorasyon çalışmaları belirli aralıklara sürdürülüyor.
Side Limanı
Side’ de, Apollon antik tapınağının hemen yanında yer alan Side Limanı, beldeye gelen ziyaretçilerin yat turu ve yat kiralama taleplerini karşılayabilecek sayıda tekne sahip olan bir yat limanıdır. Küçük bir liman olmasına rağmen hem görüntü itibariyle hem de konum itibariyle oldukça güzel bir yapıya sahip olan Side Limanı’nda, lüks motoryatlar, restoranlar, dalış tekneleri, tur tekneleri ve devasa temalı tekneler bulunuyor.
Side Limanı, muhteşem Akdeniz manzarasını karşısına alan bir dizi oturma alanına, bank ve kafeteryalara da ev sahipliği yapıyor. Burada özellikle akşam saatleri güneşin batışını izlemek gerçekten harika oluyor. Liman boyunca yürüyüş yapabileceğiniz alanlar da bulunuyor.
Anıtsal Çeşme
Side’ de, Apollon antik tapınağının hemen yanında yer alan Side Limanı, beldeye gelen ziyaretçilerin yat turu ve yat kiralama taleplerini karşılayabilecek sayıda tekne sahip olan bir yat limanıdır. Küçük bir liman olmasına rağmen hem görüntü itibariyle hem de konum itibariyle oldukça güzel bir yapıya sahip olan Side Limanı’nda, lüks motoryatlar, restoranlar, dalış tekneleri, tur tekneleri ve devasa temalı tekneler bulunuyor.
Side Limanı, muhteşem Akdeniz manzarasını karşısına alan bir dizi oturma alanına, bank ve kafeteryalara da ev sahipliği yapıyor. Burada özellikle akşam saatleri güneşin batışını izlemek gerçekten harika oluyor. Liman boyunca yürüyüş yapabileceğiniz alanlar da bulunuyor.
Side Müzesi
Türkiye’de bir köyde açılan ilk müze olan Side Müzesi, Side Antik Kenti’ni girişinde, Agora Hamamı binasında bulunuyor. Müzede, 1946-1966 yıllarında Ord. Prof Dr. Arif Müfid MANSEL başkanlığında yürütülen Side arkeolojik kazılarında ortaya çıkartılan tarihi eserler sergileniyor. 1959-1961 yıllarında restore edilerek müzeye dönüştürülen 2.yüzyıldan kalma Agora Hamamı atmosferi içinde, birbirinden değerli tarihi eserleri yakından incelemek sizler için harika bir deneyim olacaktır. Side gezilecek yerler listesinde mutlaka bulunması gereken Side Müzesi, Helenistik, Roma ve Bizans dönemlerine ait harika eserlere ev sahipliği yapıyor.
Eskiden antik kentteki gymnasiumun bir parçası olan müze avlusunda, tanrı ve tanrıçaların doğayla olan ilişkilerinin tasvir edildiği denizler tanrısı Posedion’un mitolojik öykülerinin yer aldığı friz serisi, Roma Dönemi’nden frizler, Selçuklu Dönemi’nden kalma mezar kitabeleri, sütun kaideleri ve sütunlar, büstler ve heykeller, mozaik parçaları, yazıtlar ve lahitler sergileniyor. Kapalı salonlarda ise sikkeler, cam eserler, kandiller, takılar, heykelcikler, süs eşyaları, arşitrav, tavan kaseti, güneş saatleri, sunaklar, kuyu bilezikleri, zeytinyağı işlikleri, postomentler ve pithoslar yer alıyor.
Side Sualtı Müzesi
Side Sualtı Müzesi, Türkiye’nin ilk sualtı müzesi olarak kurulduğu tarih olan 31 Ekim 2015’ten beri, 50 binden fazla kişi tarafından ziyaret edildiği biliniyor. Denizin altında yaklaşık 117 heykelin sergilendiği müzeye, adından da anlaşılacağı üzere yalnızca dalış yapabilenler girebiliyor. Dolayısıyla yüzme bilmeyenler için maalesef böyle bir imkan mevcut değil. Side’nin yaklaşık 1,5 mil açıklarında, 11, 18 ve 24 metre derinliklerde konumlanan Side Sualtı Müzesi, İstanbul ve Gaziantep’ten özel olarak getirtilen heykeltıraşların eserlerine ev sahipliği yapıyor.
Heykellerin her biri Türkiye’nin tarihi ve kültürü açısından önemli unsurları sembolize ediyor. Örneğin; Siperde asker, top arabası, ayakta asker ve top mermisi gibi heykeller Çanakkale ve Kurtuluş savaşlarını; 12 metre derinliğe Mevlana ve semazenlerden oluşan 30’a yakın heykel ise Mevlana Hazretlerini ve Mevlevi geleneğini simgeliyor.
Ayrıca müzede deve kervanı, Türk bayrağı ve Türkiye haritası, Mitolojik figür deniz tanrısı Poseidon’un heykeli gibi muhteşem yapıtlar sergileniyor. Side Sualtı Müzesi, hey yıl 10 binden fazla dalış tutkunu tarafından ziyaret ediliyor. Rengarenk deniz canlıları eşliğinde yüzerek; bu harika müzeyi gezmenin keyfi paha biçilemez!
Yörük Müzesi
Özel Yörük Müzesi, Side’nin 11 kilometre güneybatısında, Evren Mahallesi, Küme Evleri mevkiinde yer alıyor. Yörük kültürünü, geleneklerini örf ve adetlerini birbirinden özel parçalarla sergileyen müze; iki kapalı sergi galerisi, açık hava sergi alanı, üç Yörük çadırı, bir eser deposu, bir konferans salonu ve bir atölye ile birlikte toplan 4 bin metrekarelik bir alandan oluşuyor. Antalya’nın önemli kültürel değeri olan Yörük kültürünü yaşatmak, gelecek kuşaklara aktarmak ve turistlere tanıtmak amacıyla hizmet veren müze, Side’ nin gezilecek yerlerinden bir tanesidir.
Yörük kültürünün izlerini taşıyan 1000’e yakın etnoğrafik nitelikteki eserlere ev sahipliği yapan Özel Yörük Müzesi; Yörüklerde Sosyal Hayatı, Hayvancılık, Tarım, Dokumacılık ve El Sanatları gibi uğraşları ve Yörüklerin Mutfak Kültürü yansıtıyor. Yabancı turistlerin en fazla ilgi gösterdiği eserler ise tarım işlerinde kullanılan parçalar oluyor. Bunun yanı sıra müzenin açık hava sergi alanında 3 tip Yörük çadırı bulunuyor.Ayrıca müze bahçesinde, açık hava sergilerini daha anlaşılır kılmak için heykellerle canlandırmalar yer alıyor. Özel Yörük Müzesi, Yörüklerden gelecek her türlü eser bağışını kabul ederek, sergi alanını her yıl daha da geliştiriyor.
Manavgat Şelalesi
93 kilometre uzunluğundaki Manavgat Nehri’nin 5-6 metre yükseklikteki falezlerden dökülerek oluşturduğu Manavgat Şelalesi, Türkiye’nin doğa harikası yerlerinden biridir. Bundan dolayı her yıl milyonlarca turist tarafından ziyaret edilir, desek yanlış söylemiş olmayız. Antalya’nın göz bebeği Manavgat Şelalesi, görselde de gördüğünüz muazzam manzaranın yanı sıra yemyeşil bir tabiata ev sahipliği yapıyor. Manavgat Şelalesi çevresinde doğanın tadını çıkarmak isteyenler için hizmet veren oldukça büyük bir tesis bulunuyor.
Doğayla uyumlu bir şekilde inşa edilmiş olan tesis içerisinde restoran, kafe, satış üniteleri, büfe, dinlenme yerleri, tuvaletler ve seyir terasları gibi birçok hizmet alanı yer alıyor. Antalya’da haftasonu kaçamağı için sıklıkla tercih edilen Manavgat Şelalesi’nde; kano ve rafting gibi su sporları gerçekleştirilebiliyor. Ayrıca doğa içinde trekking, bisiklet turu, jeep safari, at binme gibi etkinlik seçenekleri de tesiste mevcut.
Saklı Cennet
Manavgat ilçesinin Kalemler Mahallesinde bulunan Saklı Cennet, Side’nin yaklaşık 13 kilometre kuzeyinde yer alıyor. Saklı, üç kilometrelik bir alanı kapsıyor. Şelale dışında küçük çaplı havuzlar bulunuyor. Antalyalılar hafta sonları, serinlemek için bu kanyonu tercih ediyor. Zira henüz yeni keşfedilmeye ve fark edilmeye başlanan Saklı Cennet, diğer gezilecek yerlere göre nispeten daha tenha oluyor.
Saklı Cennet’e ulaşımda belli bir noktaya kadar araçla gidilebiliyor; lakin 15 dakikalık bir mesafeyi yürümek gerekiyor. Doğal bir patikadan oluşan yolun sonunda Saklı Cennet, tıpkı adı gibi bir cennet olarak sizleri karşılıyor.
Aslanlı Mağarası
Aslanlı Mağarası, Antalya’nın Manavgat ilçesinde Kirazlı Köyü, Yayla mevkiinde yer alıyor. Son yıllarda Side’de oldukça popüler bir gezi noktası olan mağara, dikey ve yatay yönden uzanan toplan 110 metre uzunluğa sahip. Aslanlı Mağarası’nın en dikkat çekici özelliği kuşkusuz, içerisinde bulunan sarkıt ve dikitler oluyor. Hatta içeride bulunan bir sarkıt aslan görünümü andırdığı için mağara, Aslanlı Mağarası olarak anılıyor.
Kuru bir yapıya sahip olan Aslanlı Mağarası’nın yıl içerisindeki ortalama sıcaklığı 18 derece civarında seyrediyor. Mağaraya ulaşmak için Dereboğazı mevkiinde araçtan inerek patika bir yoldan yürümek gerekiyor. Yürüyüş ortalama 30 dakika sürüyor.
Altınbeşik Mağarası
Altınbeşik Mağarası Antalya’nın İbradı İlçesi Ürünlü Köyünün güneydoğusunda bulunan Altınbeşik Mağarası Milli Parkı içinde, derin ve sarp Manavgat Vadisi’nin batı yamacında yer almaktadır. İnternette yer alan eski bilgilerin aksine mağaraya kadar araç ile gidecek yol mevcuttur. Mesai saati bitiminde mağara ziyarete kapatılmaktadır. Ürünlü Köyünden sonra yol üstünde yer alan köprüdeki kapı (Milli Park Girişi) kapatılmaktadır. Ürünlü Köyü ile mağara arasında yer alan 4,5 km lik yol yükseklik korkusu olanlar için çok heyecanlı bir yolculuk yaratmaktadır. Ürünlü Köyü ile Altınbeşik Mağarası arasında yaklaşık 1 veya 1,5 saat süren bir yürüyüş yolu parkuru mevcuttur. Yol sonunda karşılaşılan manzara, doğal güzellik insanı büyüleyecek nitelikte. Bu gezi sırasında İbradı İlçesi, Ormanda Beldesi ve Ürünlü Köyünde yer alan yöreye has “Düğmeli Evleri” muhakkak görün.
Türkiye’nin en büyük Avrupa’nın 3. büyük yer altı gölüne sahip Altınbeşik Mağarası, araştırılabilen kısmı kollarıyla birlikte 2200 metreyi bulmaktadır. Mağara, ağzından itibaren 125 m uzunluğunda bir gölle başlar. Gölün derinliği, yer yer 15 metreye kadar ulaşır. Gölün orta kısmında doğal bir kaya bloğundan oluşmuş köprü bulunmaktadır. Bu gölün sonunda 44 metre yüksekliğinde tüm salonu kaplayan dikeye yakın diklikte traverten bulunmaktadır. Ardından 3 kolla devam eden mağarada aktif kol 8 metre yükseklikteki bir dereye kadar araştırılmıştır. Mağara, fosil kolun dışında, tamamen traveretenler ve yarıklarla kaplıdır. Mağara ancak yaz ve sonbahar aylarında girişe uygundur. Kış ve ilkbaharda mağara tamamen suyla dolmakta önündeki dereden akmaktadır. Bu yüzden bu mevsimlerde mağara doğal olarak kapanmaktadır.
